Zahir ile nass birleştiğinde hangisi tercih edileceğine örnek
ZAHİR
Açık lafızların en alt derecesini belirten fıkıh usulü terimi; bâtının zıddı, varlık ve olayların görünen yüzü, nasların literal anlamı için kullanılan genel bir kavram
NAS
Genelde, hüküm kaynağı olması yönüyle Kitap ve Sünnet’in ifadeleri anlamında, fıkıh usulünde lafzın açıklık düzeyini belirtmek üzere kullanılan bir terim.
Zâhir ve nass, İslam hukukunda nasların (Kur’an ve Sünnet) anlaşılmasında önemli iki kavramdır ve lafızların açıklık derecesini ifade eder. Bu iki kavram arasındaki fark, lafzın hükmü ifade etme netliği ile ilgilidir:
- Zâhir: Bir ifadenin ilk bakışta açık olan anlamıdır. Ancak bu anlam, delillerle başka bir manaya yönlendirilebilir. Yani, zâhir, bağlama bağlı olarak başka bir anlama dönüşebilecek derecede açık bir anlam taşır.
- Nass: Lafzın hükmü ifade etmedeki açıklığı, zâhirden daha güçlüdür. Nass, bir hükmü kesin olarak ifade eder ve başka bir manaya ihtimali yoktur. Nass, yoruma kapalı ya da yorumu çok sınırlı olan bir lafızdır.
Zâhir ve Nass Çeliştiğinde Hangisi Tercih Edilir?
Fıkıh usulünde zâhir ile nass birbiriyle çeliştiğinde, nass her zaman öncelikli olarak tercih edilir. Çünkü nass, lafzın daha açık ve kesin bir anlamını ifade eder; zâhir ise başka manalara yorulabilir. İslam hukukunda kesin ve bağlayıcı hüküm, nass ile belirlenir.
Örnek: Zâhir ve Nass’ın Çelişmesi
Örnek Ayet:
“Allah, alışverişi helâl, faizi ise haram kıldı.”
(Bakara, 2/275)
- Zâhir anlam: Bu ayette “alışveriş” lafzı, genelde ticaretin her türünü kapsayan geniş bir anlamda kullanılabilir. İlk bakışta alışverişin tüm türleri helal gibi anlaşılabilir.
- Nass anlamı: Ancak ayetin devamındaki ifadeler ve bağlam, faizin yasaklandığını ve alışverişin buna alternatif olarak helal kılındığını açıkça ifade etmektedir. Dolayısıyla, burada “alışveriş” zâhir anlamda geniş bir ticari faaliyeti kapsasa da nass, alışverişin faize dayanmayan ticaret olduğunu kesinleştirir.
Başka Bir Örnek:
“Namazı kılın, zekâtı verin ve rükû edenlerle birlikte rükû edin.”
(Bakara, 2/43)
- Zâhir anlam: Bu ayet, namazın sadece toplu halde kılınması gerektiğini ifade ediyormuş gibi algılanabilir.
- Nass anlamı: Ancak diğer ayetler ve hadisler (örneğin, “Evinde kılınan namazın ecri daha düşüktür” hadisi), bireysel namazın da geçerli olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, nass olan hükümler (namazın bireysel veya toplu olarak kılınabileceği) zâhir anlamı sınırlar ve ona kesinlik kazandırır.
Fıkıh Usulündeki İlke
Fıkıh usulü, lafzın zâhir anlamının nassla çelişmesi durumunda nassın esas alınması gerektiğini söyler. Bu ilke, İslam hukukunda hükümleri istinbat ederken yanlış anlamaların önüne geçmek için kullanılır.
Bu bağlamda zâhir, nassın açıklığından daha zayıf olduğu için nass karşısında geçersiz kalır.
Benzeri konular:
Answer ( 1 )
Zahir” ve “nass” terimleri, İslam hukukunda önemli kavramlar olup, özellikle fıkıh ve tefsir alanlarında farklı anlamlarda kullanılır. Bu iki kavram birleştiğinde, hangisinin tercih edileceği konusunda dikkat edilmesi gereken bazı detaylar vardır. Öncelikle her bir terimin anlamını ve kullanımını açıklayalım.
Zahir
“Zahir”, bir şeyin açık ve belli olan tarafını ifade eder. İslam hukukunda, zahir, bir metnin veya olayın yüzeyde görünen anlamını ifade eder. Bu, genellikle metnin doğrudan ve açık bir şekilde anlaşılabilen kısmıdır. Örneğin, bir ayetin zahir anlamı, kelimelerinin doğrudan anlamıdır. “Zahir” aynı zamanda “görünür” veya “açık” anlamında da kullanılır.
Nass
“Nass”, bir metnin açık ve kesin bir şekilde ifade edilen anlamıdır. Bu, genellikle bir kelime veya cümlenin bir konuda tartışmasız bir hüküm verdiği durumları ifade eder. Nass, genel anlamda bir şeyin açıkça belirtilmiş, kesin hükme bağlanmış olduğunu anlatır. İslam hukukunda, nass; Kur’an, hadis gibi kaynaklarda geçen, kesin anlam taşıyan ifadelerdir.
Zahir ile Nass Birleştiğinde Hangisi Tercih Edilir?
Zahir ve nass kavramları birleştiğinde, genellikle nass tercih edilir. Çünkü nass, metnin açık, kesin ve tartışmasız bir anlam taşıyan kısmıdır. Zahir ise genellikle yüzeysel ve belirsiz olabilir. Yani, eğer bir metinde hem zahir hem de nass varsa, nass’a öncelik verilmesi gerektiği kabul edilir.
Örnek:
Bir örnekle açıklayalım. Diyelim ki bir ayette, bir kişinin miras hakkı belirtilmiştir:
Zahir anlamı: Ayetin zahir anlamına göre, bir kişinin miras hakkı olduğu net bir şekilde ifade edilir. Ancak bu ifade belirsiz ya da geniş bir yorum alanına sahip olabilir.
Nass anlamı: Aynı ayette, daha önceki ayetlerle ve sahih hadislerle desteklenen bir hüküm varsa, bu durum nass anlamına gelir ve bu anlamda hüküm kesinleşir.
Eğer bir ayet veya hadis metninde zahir anlamı ile nass arasında bir fark varsa, genellikle nass olan tercih edilir, çünkü nass daha güçlü ve kesin bir hüküm ifade eder.
Sonuç:
Zahir ve nass arasındaki tercihi belirlerken, metnin anlamındaki kesinlik ve açıklık önemli bir faktördür. Eğer bir metinde zahir ve nass arasında bir çelişki varsa, genellikle nass tercih edilir çünkü nass daha kesin ve değiştirilemez bir anlam ifade eder.