Zulüm olan inanç, söz, fiil ve davranışları işleyen kimseye denir. (bk. Zulüm) Kur’ân’da zâlim kelimesi tekil ve çoğul şekliyle (zâlîmin ve zâlimûn) 135 defa, zulmeden kimseler (ellezîne zâlemû) ifadesi 33 defa geçmiştir. Bunlardan bir âyette Allah’ın zâlim olmadığı bildirilmiştir (Şûarâ, 26/209). “Zâlim”, “zâlimler” ve “zulmeden kimseler” ifadeleri ile; kâfirler (Bakara, 2/254), âhireti inkâr edenler (A’râf, 7/44), cehennem ateşini yalanlayanlar (Sebe’, 34/42), âyetleri inkâr edenler (En’âm, 6/33) ve yalanlayanlar (Âl-i İmrân, 3/94), ilâhî kitaplara inanmayanlar (Sebe’, 34/31), ilahlık iddia edenler (Enbiyâ, 21/29), insanları Allah yolundan/dinden men edenler (Nisâ, 4/168-169), Allah’a ortak koşanlar (müşrikler) (Furkân, 25/8), Allah’tan başkasına yalvaranlar (Yûnus, 10/106), Allah’a üçün üçüncüsüdür diyenler (Mâide, 5/72), şeytan ve zürriyetini dost edinip onlara tapanlar (Kehf, 18/50), heva ve hevesine tapanlar (Rûm, 30/29), münafıklar (Nûr, 24/50), Allah’ın sınırlarına (hudud) tecavüz edenler (Bakara, 2/229), hırsızlar (Mâide, 5/39), fuhuş yapanlar, hainler, kötülük edenler (Yûsuf, 12/24), kâtiller (Mâide, 5/27-29), fakirin hakkını vermeyenler, malını haram yolda harcayanlar, adağını yerine getirmeyenler (Bakara, 2/270), yalan yere yemîn edenler, hakka tevacüz edenler, başkalarına zarar verenler, yalancı şahitlik yapanlar (Mâide, 5/106-107), insanlara eza, cefa ve kötülük edenler (Şûra, 42/40), suçsuz insanı cezalandıranlar (Yûsuf, 12/79), fakirleri kovanlar (En’âm, 6/52), kâfir, Hristiyan ve Yahûdîleri dost edinenler, bunların arzu ve isteklerine uyanlar (Tevbe, 9/23), Allah’ın indirdiği ahkam ile hükmetmeyenler (Mâide, 5/45), insanlarla alay edenler, insanları çekiştirenler, onlara kötü lakap takanlar ve günahlarına tevbe etmeyenler (Hucûrat, 49/11) kast edilmiştir. Anlaşılan o ki, Allah’ın emir ve yasaklarına uymayanlara zâlim denilmektedir.Allah’a yalan uyduranların (En’âm, 6/21), âyetleri yalanlayanların (En’âm, 6/157), âyetlerden yüz çevirenlerin (Secde, 32/22) ilâhlık ve yalancı peygamberlik iddia edenlerin (En’âm, 6/93), isyanlarını unutanların (Kehf, 18/57), şahitliği gizleyenlerin (Bakara, 2/140), camilerde Allah’ın adının anılmasına engel olan ve camilerin harap olmasına çalışanların (Bakara, 2/114) daha zâlim (Men ezlamü) oldukları Kur’ân’da bildirilmiştir.Nemrut ve kavmi (Bakara, 2/258), Mekke müşrik toplumu (En’âm, 6/144), Medine münafıkları (Tevbe, 9/109), Medine Yahûdîleri (A’râf, 7/150), Firavun ve kavmi (Yûnus, 10/80), Nuh’un kavmi (Hûd, 11/44) helâk edilen Hûd, Sâlih ve Şuayb (a.s.)’ın kavimleri (Hûd, 11/101; Nahl, 16/113; Hac, 22/45; Ankebût, 29/31) zâlim toplumlar olarak nitelenmişlerdir. İnsanların ve toplumların zâlim olmaları, ilâhî iradeye uymayan inanç, söz, fiil ve davranışları sebebiyledir.
Kur’ân’da, zâlimlere dünya ve âhirette ceza olduğu bildirilerek zulümden sakındırılmışlardır.
(Kaynak Diyanet)
Diyanet dini kavramlar sözlüğü
Answers ( 2 )
Ben bu durumda mazlum mu oluyorum?
Bir kişi benim kalbimi kırdı, haksız yere beni üzdü, bana umut verip yarı yolda bıraktı, yalanlar söyleyip beni kandırdı oyaladı, kendisi haksız olmasına rağmen yüzüme karşı hakaret ve küfürler savurdu, Allah’ı şahit tutarak yalan üzerine yeminler etti bir çok kez ve beni kandırdı, beni oyuncak gibi kullandı bazı işlerinde. Bu kişi bana zulüm etmiş mi oluyor ve ben bu durumda mazlum kişi mi oluyorum dinimize göre? Lütfen yanıtlar mısınız bu cevaba çok ihtiyacım var
Dinimize göre mazlum, haksızlığa uğrayan, zulme maruz kalan kişidir. Bahsettiğiniz durumlar şunlar:
Kalbinizin kırılması ve haksız yere üzülmeniz
Umut verilip yarı yolda bırakılmanız
Yalanlar söyleyerek kandırılmanız ve oyalanmanız
Haksız olmasına rağmen size hakaret ve küfür edilmesi
Yalan yere yemin edilerek sizi kandırması
Sizi kendi çıkarları için kullanması
Bu davranışlar, karşı tarafın size karşı haksızlık ve zulüm ettiğini gösterir. Dolayısıyla, bu durumda siz mazlum kişi oluyorsunuz. İslam dininde mazlumun duası makbul sayılır ve Allah, mazlumun hakkını korur ve onun duasını kabul eder.
Allah, zulmü yasaklamış ve adaleti emretmiştir. Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette zulmün kötülüğünden ve mazlumun Allah katında değerli olduğundan bahsedilir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) de mazlumun duasının reddedilmeyeceğini belirtmiştir:
“Mazlumun duasından sakının. Çünkü onun duası ile Allah arasında bir perde yoktur.” (Buhârî, Mezâlim, 9)
Eğer haksızlığa uğradığınızı düşünüyorsanız, Allah’a sığınabilir ve dua edebilirsiniz. Ancak, beddua ederken dikkatli olunmalı ve haksızlık yapan kişinin hidayet bulması için de dua edilebilir. Allah adalet sahibidir ve herkesin hakkını en iyi şekilde gözetir. Bu durumda, Allah’a güvenmek ve O’na sığınmak en doğrusudur.