Sözlükte “anmak, hatırlamak, yad etmek” anlamına gelen zikir, ıstılahta, Allah’ı anmak ve hatırlamak, O’nu unutmamak ve gaflet halinde olmamak, Allah kelimesini ve tekbir, tehlil, tesbih, tahmid cümlelerini tekrarlamak demektir. Zikir, Allah’ın yüceliğini dile getirmek ve manevî yetkinliğe ulaşmak amacıyla yapılır. Zikrin çoğulu ezkâr ve zükûrdür. Zikir, aynı kökten gelen kelimelerle birlikte, Kur’ân’da üç yüze yakın yerde geçmektedir. Bu âyetlerde “Allah’ı zikir” emredilmiş (Bakara, 2/152), Allah’ı zikreden müminlerden övgüyle söz edilmiş ve kendileri için mağfiret ve büyük mükâfatlar bulunduğu müjdesi verilmiştir (Ahzâb, 33/35). Hz. Peygamber de zikrin en faziletlisinin lâ ilâhe illallâh olduğunu (İbn Mâce, Edeb, 25) söyleyerek tevhid kelimesi ile zikirde bulunmanın önemine dikkat çekmiştir. Zikir, dil, kalp ve beden ile olmak üzere üç çeşittir. Dil ile zikir, Allah’ı güzel isimleri ile anmak, O’na hamdetmek, tesbihte bulunmak, dua etmek ve Kur’ân okumaktır. Beden ile zikir, bütün organların Allah’ın emirlerine uyması ve yasaklarından kaçınması ile olur. Kalp ile zikir ise Allah’ı gönülden çıkarmamaktır.
Diyanet dini kavramlar sözlüğü
Diyanet dini kavramlar sözlüğü
Answers ( 2 )
ZİKİR NEDİR?
İnsanın kulluk vazifelerinden biri de yüce Rabbini anmak, hatırdan hiç çıkarmamak, Kur’an’ın tâbiriyle “Allah’ı zikretmektir.”
Sözlükte anmak, hatırlamak, öğüt, nasihat, uyarı, ikaz, Kur’an, namaz ve dua anlamlarına gelen zikir terim olarak; Allah’ı hiç unutmayıp, dâimâ hatırda tutmak demektir. Zikir, dil, kalp ve beden ile yapılır.
Allah’ın isimlerini, tesbih, tehlil, tekbir, tahmid ve dua cümlelerini söyleyip tekrarlamak dil ile zikir, bu cümlelerin söylenirken kalbin eşlik edip tefekkür etmesi ve zihnin Allah ile birlikteliğini sağlamak kalp ile zikir, bedenin ise organlarını, namaz, oruç, hac vs. gibi ibadetlerde kullanması beden ile zikir kapsamı içinde yer alır.
Her ibadet ve her tefekkür bir zikirdir. Zikir insanı dünya ve âhiret saâdetine kavuşturan bir vasıtadır. Bu nedenle Kur’an’ın birçok âyetinde “Allah’ı çokça zikredin” emri vardır. Yüce Allah: “Siz beni zikredin ki ben de sizi zikredeyim” (Bakara, 2/152) buyurmuştur.
Zikir, İslam’da önemli bir ibadet ve manevi gelişim aracıdır. Zikir, Allah’ı anmak ve hatırlamak anlamına gelir. Sözlükte “anmak, hatırlamak, yad etmek” anlamına gelen zikir, ıstılahta, Allah’ı anmak ve hatırlamak, O’nu unutmamak ve gaflet halinde olmamak, Allah kelimesini ve tekbir, tehlil, tesbih, tahmid cümlelerini tekrarlamak demektir.
Zikir, Allah’ın yüceliğini dile getirmek ve manevî yetkinliğe ulaşmak amacıyla yapılır. Zikir yapan kişi, Allah’ın varlığını, birliğini, yüceliğini ve kudretini hatırlar. Bu sayede, Allah’a olan sevgisi ve bağlılığı artar, kalp huzuru bulur ve manevi olarak gelişir.
Zikir, Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde sık sık tavsiye edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler, Allah’ı çokça zikredin.” (Ahzâb, 41) ayeti zikrin önemini vurgulamaktadır. Hadislerde de, zikirin faziletleri hakkında birçok rivayet bulunmaktadır. Örneğin, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Zikrin en faziletlisi, La ilahe illallah demektir.” (Tirmizî, Deavât, 10)
“Allah’ı zikredenlerle zikretmeyenler arasında büyük bir fark vardır.” (Buhari, Deavât, 23)
Zikir, farklı şekillerde yapılabilir. En yaygın zikirler, kelime-i tevhid, tekbir, tehlil, tesbih ve tahmiddir. Kelime-i tevhid, “La ilahe illallah” demektir. Tekbir, “Allahu ekber” demektir. Tehlil, “Lâ ilâhe illallah” demektir. Tesbih, “Subhanallah” demektir. Tahmid, “Elhamdülillah” demektir.
Zikir, her yerde ve her zaman yapılabilir. Ancak, zikir için özellikle uygun olan bazı vakitler vardır. Bunlar, sabah ve akşam namazları arasında, yatmadan önce, abdest alırken, namaz kılarken, dua ederken, ibadet ederken, yolculuk yaparken ve zor zamanlardadır.
Zikir, Allah’a olan sevgiyi ve bağlılığı artırmanın, kalp huzuru bulmanın ve manevi olarak gelişmenin en etkili yollarından biridir. Bu nedenle, Müslümanların zikir yapmayı ihmal etmemesi gerekir.