Paylaş
Zina eden ancak zina edenle evlenebilir ayeti ve açıklaması
Question
Zina yapan erkek zina yaptığı kadınla evlenebilir mi
“Zina eden erkek zina eden veya müşrik olan kadından başkasını nikahlamaz. ” Bu ifade yaygın olan bir durumu bildirmekte, bununla ıstılahî anlamdaki haram kastedilmemektedir. Sadece sakınma, uzaklaşma ve elini çekme amacı güdülmektedir. Mana şudur: Fasık ve facir olan zinakâr erkek kendisi gibi zina eden fasık kadınlarla evlenmeyi arzu eder. Bu tip erkek genellikle sa-liha bir kadınla nikâhlanmayı arzu etmez. Sadece fasık ve terbiyesiz kadınla yahut ırz ve namusun mahremiyetine önem vermeyen ve iffetli olup olmamaya aldırış etmeyen kendisi gibi müşrik bir kadınla evlenmeye meyleder.
Zina eden namussuz kadın da genellikle kendisi gibi zina eden namussuz ya da genellikle iffetli olmayan müşrik bir erkekle evlenmeyi arzu eder.
Burada “zina eden erkek” ile bir önceki ayette ise “zina eden kadın” la başlanmıştır. Çünkü bu ayet nikâhtan ve evlenme teklifinde bulunup arzuyu ortaya koymaktan bahsetmektedir. Genellikle bu çeşit teklif kadından değil erkekten gelir. Ama zinaya teşvik çoğunlukla kadından olur. Dolayısıyla önceki ayette kadın ile başlanmıştır. Kadın zinada asıl unsurdur. Nikâhta ise erkek asıldır. Çünkü genellikle nikâhı arzu eden ve talip olan erkektir.
Ayetteki bu iki cümlenin manası aynı değildir. Zira birinci cümle zina eden erkeğin iffetli mümine hanımları arzu etmediğini anlatmaktadır. İkinci cümle ise zina eden kadının iffetli mümin erkekleri arzu etmediğini, sadece facir ve müşrik erkeklere meylettiğini anlatmaktadır. Böylece mana farklı olmaktadır. Zira zina eden erkeğin ancak kendi benzerini arzu etmesinden kendisi gibi olmayanları istemediği manası anlaşılmaz. Ayet kadm-erkek her iki tarafta uyum, uygunluk, anlaşma ve benzerlik olduğunu açıklamaktadır.
Bugün artist kadın ve erkekler gibi sanatçıların kendisi gibi sanatçı ve artist kimselerle evlenmek istediklerini duyuyoruz. Çünkü onların kanaatlerine göre her iki tarafın aynı işlerinde devam etmeleri için kıskançlık unsuru kaldırılmalıdır. Aksi takdirde evlilik yıkılmaya, kaldırılmaya, yok olmaya mahkûmdur.
Nasıl iffetli erkek sadece iffetli kadınları kabul ederse iffetli şerefli kadın da hiçbir zaman kocasının rezil bir durumda olmasını, iffet ve namus sınırlarını aşmasını kabul edemez.
Belki de kadın bu konuda erkekten daha çok öfke, kızgınlık ve nefret duyar. Aksi de olabilir. Buradaki ölçü dindarlık, ahlâk, hassas duygular, mahremiyet ve ırz hususunda dini kıskançlık bulunmasıdır. Halbuki bugün doğuda ve batıda ahlâk ve değerler sözlüğünden ırz meselesini kaldıran dinsiz maddecilerde yaygın olduğu gibi erkekle kadın arasındaki ilişkinin sadece maddî ve şehevî bir ilişki olarak kabul edilmesi yaygınlaşmaktadır.
“Bu müminler üzerine haram kılınmıştır.” Zina eden kadınla evlenmek mümin erkeklere ya da iffetli kadınları facir erkeklerle evlendirmek haram kılınmıştır. Haram kılınmaktan murad sakındırmak ve iffetli olmak manasında olup insanları zinadan şiddetle uzaklaştırmak içindir. Çünkü bu fasıklara benzemek demektir, töhmete maruz bırakır, kötü söze sebebiyet verir. Nesepte tenkide ve başka kötülüklere sebep olur.
Bu görüş Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ile tabiinden bir gurup ile çeşitli diyar-lardaki fakihlerin cumhurunun görüşüdür. Dolayısıyla zina eden kadınla evlenmek caizdir. Zina o kadını kocasına haram kılmaz. Aralarını ayırmak da vacip değildir.
Taberanî ve Darekutnî’nin Hz. Aişe’den (r.a.) rivayet ettiği hadis-i şerif bunu te’yit etmektedir:
Rasulullah’a (s.a.) bir kadınla zina edip onunla evlenmek isteyen adamın durumu soruldu. Efendimiz (s.a.): “İlki zinadır. Sonuncusu nikâhtır. Haram helâli haram kılmaz.” buyurdu.
Ayetteki “haram olma” hükmü ayetin varit olduğu sebeple tahsis edilmiştir. Yahut “İçinizden bekâr olanları evlendirin.” (Nur, 24/32) ayetiyle mensûh-tur. Çünkü bu ayet zina edenleri de içine almaktadır.
Seleften bir gurup (Hz. Ali, Hz. Aişe, Bera b. Azib ve bir rivayette İbni Me-sud) şöyle demişlerdir: Kim bir kadınla zina ederse yahut o kadınla bir başkası zina ederse zina edilen o kadınla evlenmesi helâl değildir. Hz. Ali (r.a.) diyor ki: Adam zina ettiği zaman bundan dolayı hanımından ayrılmasına hükmedilmez. Kadın da zina ederse böyledir.
Bu gurubun delilleri şunlardır:
a) Ayetteki “haramlık” zahiriyle alınır.
b) “Zina eden erkek zina eden veya müşrik olan kadınlar başkasını nikahlamaz. ” ayetindeki haber nehiy manasmdadır.
c) Buna delâlet eden hadisler vardır. Bu hadislerden biri Ebu Davud’un Ammar b. Yasir’den (r.a.) rivayet ettiği Peygamberimiz’in (s.a.) şu hadis-i şerifidir: “Deyyus Cennete giremez.”
Yine İmam Ahmed’in Abdullah b. Ömer’den (r.a.) rivayetine göre Peygamberimiz (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Üç kişi vardır ki Cennete giremez ve kıyamet günü Allah onlara bakmaz.
– Anne ve babasına isyan eden,
– Erkeklere benzeyen erkekleşmiş kadın,
– Deyyus,
Üç kişi vardır ki Allah kıyamet günü onlara bakmaz:
– Anne ve babasına isyan eden,
– Ayyaş,
– Verdiğini başa kakan kimse.”
İmam Ahmed’e göre iffetli erkekle fahişe kadın arasında yapılan nikâh akdi, kadın bu durumunda devam ettiği müddetçe sahih olmaz. Bu kadına tevbe etmesi teklif edilir de tevbe ederse bununla yapılan nikâh akdi sahih olur. Aksi takdirde sahih olmaz. Yine “Bu müminlere haram kılınmıştır.” ayetine binaen hür ve iffetli bir kadının facir, zinakâr bir erkekle evlendirilmesi, erkek sahih bir şekilde tevbe etmedikçe sahih olmaz.
Bu ayet aynen şu ayetler gibidir: “O halde fuhuşta bulunmayan, gizli dostlar da edinmeyen namuslu kadınlar olmak üzere onları ailelerinin izniyle kendinize nikahlayın.” (Nisa, 4/25); “… fuhuşta bulunmayan, gizli dostlar da edinmeyen namuslu kadınlar…” (Maide, 5/5)
Answer ( 1 )
(haşa)”(ilerideki eş için)ben zina etmediysem eş adayımın zina etmiş olmasını istemem fakat ben zina ettiysem eş adayımın zina etmiş olmasına bişey diyemem evlenebilirim” gibi bir söz bizi dinden çıkarır mı?