Paylaş
Ziynet eşyasının zekatı nedir nasıl hesaplanır
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Ziynet Eşyasının Zekatı (Dört Mezhebe göre)
Kadının ziynet eşyasına zekât düşer mi
Hanefi Şafii Maliki ve Hanbeli Mezheplerine göre Takı Zekatı
Fakihler, daha önce de açıkladığımız üzere, sikke hâlinde yahut külçe kap, haram ziynet eşyaları olan alın ve gümüş nakitlerden zekât vermenin farz olduğu hususunda ittifak etmişlerdir.
Malikilere göre Zekât vermek farz olan zinet eşyası icma ile ticaret için bulundurulan zinetlerdir. Bu da sanat değeri itibariyle değil, ağırlık itibarıyla hesap edilir. Kaplar, buhurdanlıklar, sürmedanlık, ve sürme mili (velev kadın için olsun), biriktirmek ve başa gelebilecek sıkıntılar için saklanan eşya da böyledir. Kullanılan zinet eşyasından zekât vermek gerekmez. Kadınların zinetleri kırılırsa beş şekilde olur:
1- Ziynet kırılır da ancak başka bir kere döküm yapılmak suretiyle eski durumuna gelmesi umulursa,
2- Ziynet kırılır da onu bir daha tamir niyeti bulunmazsa,
3- Tamir niyeti bulunduğu halde zinet kınlırsa,
4. Hiç bir şeye niyetlenmeksizin yahut ne düzeltip kullanmak, ne de düzeltmemek gibi bir niyet bulunmazsa,
5- Düzeltme niyeti olmamakla beraber kırılmamış olursa,
Kişi zinet eşyasını kiralamak için edinmişse bundan ötürü zekât vermesi gerekmez. Edinenin erkek veya kadın olması farketmez. Bilezik ve gerdanlıklar gibi kadınlar için kullanılması mübah olan zinetlerde, cihat için hazırlanmış kılıç kabzasındaki süslerde olduğu gibi, erkekler için kullanılması mübah olan zinetlerde, gümüş yüzük, gümüş diş, Mushaf kabındaki zinetler ve kılıç kınındaki zinetlerden zekât vermek gerekmez. Bunun gibi, kişinin yanında bulunan zevcesi ve kızı için satın aldığı zinetlerden zekât vermek gerekmez. Ancak bu kişilerin süslenebilecekleri çağda olmaları gerekir. fieride yanında bulunacak kimse için satın alınan zinetlerden yahut şimdi küçük olduğu için ileride büyüdüğü takdirde kullanabilecek kimse için şimdi edinilen zinctlerden zekât vermek gerekir.
Şafiflere göre: Zekât vermek farz olan zinetler, saklamak ve biriktirmek için edinilen zinetlerle kaplar, erkeklerin kullandıkları kadınlara ait zinetler, kadınlann kullandığı erkeklere ait süslü kılıç, gibi zinetler, gasbedilip zinet håline getirilen külçe alunlardır. Mesela, iki yüz miskale (yaklaşık yarım kg) ulaşacak derecede israflı ve mübalağalı olarak yapılmış kadınlara ait zinetlerden, haram olan zinetlere kıyasen kullanılması mekruh olan, ihtiyaç için kullanılmakta olan kaplann büyük kulplan yahut süs için bulundurulan küçük kulplarından zekât vermek gerekir.)
Yine râcih olan görüşe göre, kınlan ve kullanılma imkânı kalmayan ancak yeniden dökülüp işlendikten sonra kullanılabilecek olan kadınlara ait zinetlerden zekât vermek gerekir.
Azhar olan görüşe göre, kadınlar için mübah olan halhal, bilezik, zincir, küpe ve benzeri zinetlerden zekât vermek gerekmez. Çünkü bunlar mubah bir kullanış için hazırlanmıştır. Işte çalıştınlan hayvanlara benzemektedirler.
Hanbelilere göre:) Zekâtı verilmesi farz olan zinetler şunlardır: Ticaret için bulundurulan zinct eşyası, kadınların kullanma hakkına sahip olmadıkları mesela altın veya gümüş ile süslenmiş erkeklere ait kılıç, kuşak, erkek bileziği, erkeklere ait mühür taşıyan yüzük, binek hayvanlarına ait süsler, atın yuları, eğeri gibi altın ve gümüş ile süslenmiş eşya, köpeklere ait tasma, süslü üzengi, ayna, tarak, sürmedanlik, sürmedanlık mili, tarak, maşraba, yelpaze, yağdanlık, enfiye kutusu, buhurdanlık, kaşık, kandil, çanak, Mushaf dışındaki ilmî kitaplann zineti, divit, ve kalemlik zineti kira, ticaret, şahsi istifade, saklamak veya ihtiyaç olunca harcamak
için bulundurulan yahut bulunmasından hiç bir maksat taşınmayan zinetlerden zekât vermek gerekir.
Kadının zineti kınlır da yeniden döküme ihtiyaç hissederse zekâtinı vermek gerekir. Eğer döküme ihtiyaç hissetmez de tamir ettirmeye niyet ederse onun zekâu yoktur. Kullanmaya ve takmaya engel olmayacak şekilde kınlan zinet eşyasından ötürü zekât vemek gerekmez. Bu gibi zinet eşyası sağlamlan gibidir. Ancak bu zinet eşyasını kırıp eritmeye niyet edilirse o takdirde bunlardan zekât vermek gerekir. Çünkü kişi bu şekilde zinet eşyasını kullanmaktan vazgeçmeye niyetlenmiş oluyor.
Mezhepçe kuvvetli olan görüşe göre, giyinmek yahut emanet olarak verilmek üzere kadının sahip olduğu zinet eşyasından zekât vermek gerekmez. Bunun gibi, bu zinetleri kullanmak kendilerine haram olanların da zekât vermesi gerekmez. Mesela, bir erkek kadınlara ödünç olarak vermek üzere edindiği zinet eşyası ile erkeklere ait zinetleri yine erkeklere emanet olarak vermek üzere edinen kadınlara da bunlardan zekât vermek gerekmez.
Özet olarak: Cumhura göre kadınların mutat, israf ve mübalağaya kaçmayan zinet eşyasından zekât vermek gerekmez. Çünkü Hz. Peygamber (a.s) şöyle buyurmuştur. “Zinet eşyasından ötürü zekât yoktur. ” Bu görüş Hz. Aişe, Esma binti Ebu Bekir ve İbni Ömer’in görüşüdür. Bu gibi zinetler mübah olan kullanma için aynlmıştır. Dolayısıyla bunlardan zekât vermek gerekmez. Bunlar çalıştırılan hayvanlarla giyinilen elbiselere benzemektedirler. İslâm ise zekâti sahibi atıl bıraksa da gelişen, büyüyen ve gelir getiren mallar için farz kılmıştır. Mübah olan zinet eşyasında büyüme ve gelişme yoktur. Ancak biriktirmek gayesiyle yahut açıkça israf olacak şekilde ve mutadın dışına çıkacak şekilde biriktirilen mallarla erkeklerin kendileri için zinet olarak kullandıkları yahut kaplarda, hediyelerde, heykellerde ve benzeri yerlerde kullanılan mallardan zekât vermek gerekir.
Hanefilere göre: Şu mallardan zekât vermek farzdır: Ister külçe olsun, ister döküm olsun, ister kap olsun ister başka türlü olsun, erkek ve kadınlann süs olarak kullandıklan zinet eşyasından zekât vermek farzdır. Çünkü altın ile gümüş büyüyen mallardır. Bunlarda büyüdüğünün delili de vardır. Bu da yaratılışlan itibarıyla bunların ticaret için hazırlanmış olmasıdır. Elbise böyle değildir. Altın ile gümüş aynı zamanda semen, bedel olarak yaratılmışlardır. Nasıl bulunurlarsa bulunsunlar, sahibi bunların zekâtını ödeyecektir. Şu hadis-i şerif de onlan desteklemektedir: “Hz. Peygamber (a.s) elinde iki bilezik bulunan bir kadına: “Zekatını veriyor musun?” diye sordu. Kadın, hayır diye cevap verdi. Hz. Peygamber (a.s) bunun üzerine: “Allah’ın sana ateşten iki bilezik hoşlanır mısın?” buyurdu. ”
Şafi’ler dışındaki fakihlere göre zekát vermek farz olan zinet eşyasında muteber olan ağırlıktır, kıymet değildir. Bir kimse iki yüz dirhem değerinde zinet eşyasına sahip olsa, fakat ağırlığı iki yüz dirhemden az olsa, bunlardan ötürü zekât vermek kendisine farz değildir. Eğer ağırlık olarak iki yüz dirheme ulaşırsa o takdirde kıymeti iki yüz dirhemden az olsa da zekât vermesi farzdır. Dayandığı delil daha önce geçen şu hadis-i şeriftir: “Beş ukıyye’den azında zekât yoktur. ”
Hanbeliler zinet eşyasının ticaret için olmasını istisna etmişlerdir. Eğer zinet eşyası ticarî olursa, o takdirde kıymet üzerinden zekata tabi olur. Eğer değeri alun ve gümüş nisaplanna ulaşırsa bundan ötürü zekât vermek gerekir. Çünkü zekat kıymetle ilgilidir. Ticari olmayan zinet eşyasının zekâtinı ise kendisinden vermek gerekir. O zaman da değer ve ağırlığının nisap miktarına ulaşmasına itibar olunur. Zinet eşyasından zekât vermek durumunda olan kişi, 1/40’ını karışık olarak çıkarıp vermekle, 1/40’ına tekabül eden kıymetini kendi cinsinden ödemek arasında serbesttir.
Eğer zinet eşyasının üzerinde inci ve benzeri kıymetli taşlar varsa, zekât sadece altın ve gümüşünden gerekir, taşlarından zekât vermek gerekmez. Çünkü ilim adamlarından hiç birine göre, bunlara zekât yoktur. Bu hususu daha önce açıklamıştık. Eğer zinet eşyası ticaret için elde bulunursa, üzerindeki taşlarla birlikte değerlendirilerek zekâtı verilir. Çünkü bu kıymetli taşlar altın ile gümüşten aynı olarak elde bulunacak olsa, ticari oldukları için kıymet biçilecekti. Bunun gibi, ticaret için olan zinetler üzerinde bulunduklan zaman da kıymet biçilir.
Şafiilere göre zekât vermenin farz kılındığı zinet eşyasında, kıymeti ile ağırlığı farklı olunca, ağırlığına değil kıymetine itibar edilir. Kaplarda olduğu gibi kendisi haram olan zinetler müstesnadır. Bunlarda kıymete değil, ağırlığa itibar edilir. Bir kimsenin ağırlığı iki yüz dirhem kıymeti, üç yüz dirhem olan bir zineti bulunsa ister bu zinet eşyasının kırkta birini muşa’ karışık olarak öder, zekât memuru da bunu değişik bir cins ile satıp parasını zekata müstahak olanlara dağıtır. Yahut işlenmiş zinetten kıymeti yedi buçuk dirhem olan beş parçayı verebilir. Böyle bir zineti kino da kırılmış olarak beş parça vermesi caiz değildir. Çünkü böyle yapmakta hem kendisi için, hem de buna hak kazanan fakirler için zarar söz konusudur.
BENZER KONULAR:
- Ziynet eşyasının zekatı nedir nasıl hesaplanır
- Zekat Tarihi ve ziynet eşyası zekatı
- Ziynet nedir, güzel giyinmek midir?
- Altın ve gümüşün zekatı
- Düğünde takılan altınların Zekatı
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Alimlerin çoğunluğuna göre kadınların mutat yani günlük kullandıkları, israf ve mübalağaya kaçmayan zinet eşyasından zekât vermek gerekmez. Hanefi mezhebine göre zinet eşyasından zekat vermek gerekmektedir. Şafi mezhebinin dışındaki mezhebe göre zekát vermek farz olan zinet eşyasında muteber olan ağırlıktır, kıymet değildir.