Paylaş
Zühd ne demek? Dini Kavram Olarak “Zühd”
Question
Zühd hakkında kısaca bilgi
Zühd Üzerine
Zühd, tasavvuf terminolojisinde önemli bir kavramdır ve “ilgisiz davranmak, yüz çevirmek, rağbet etmemek” anlamına gelen Arapça “zhd” kökünden türemiştir. Tasavvuftaki anlamı ise âhirete yönelmek, dünyaya aşırı bağlanmamak ve gönlünü mal ve mülk sevgisine kaptırmamak olarak özetlenebilir.
Zühd, dünyayı tamamen terk etmek ve çalışmayı bırakmak anlamına gelmez. Aksine, lezzet verici şeylere aşırı düşkünlük göstermeden, meşru yollardan faydalanmayı ve helal olanı tercih etmeyi gerektirir. Amacı, âhireti unutup dünyaya esir olmamak ve Allah’a yakınlaşmak için nefsi terbiye etmektir.
Zühdün üç çeşidi vardır:
1. Haramları Terketmek: Bu, her Müslüman’ın uyması gereken temel bir zühd çeşididir.
2. Helâllardan Gerekli Olmayanları Terketmek: Bu, kullukta ileri seviyeye ulaşmış kişilerde görülen bir zühd çeşididir.
3. Allah’la Meşgul Olmayı Engelleyen Her Şeyi Terketmek: Bu ise “ârif” olarak adlandırılan, Allah’ı tam anlamıyla bilen ve ona itaat eden kişilere özgü bir zühd çeşididir.
Zühdün faydaları şunlardır:
Nefsin terbiye edilmesine yardımcı olur.
Allah’a yakınlaşmayı sağlar.
Dünya ve ahiret dengesini kurmaya yardımcı olur.
Huzurlu ve mutlu bir hayat yaşamayı sağlar.
Zühd ile ilgili ayet ve hadisler:
Ayet:
“Ey iman edenler! Allah’tan korkup sakının ve O’na yaklaşmaya çalışın.” (Ali İmran Suresi, 102)
Hadis:
“Dünyayı seven, ahiretini mahveder. Ahiretini seven de dünyasını mahveder. Sen, Allah’ın rızasını gözet, o sana her şeyi verir.” (Tirmizi, Zühd 29)
Zühd hakkında bazı sözler:
“Dünyaya meyledenin âhireti, âhirete meyledenin de dünyası düzelir.” (Hz. Ali)
“Zühd, malın azlığı değil, gönlün azlığıdır.” (Hasan-ı Basri)
“Dünyaya tamah edenin kalbi, dikenlerle dolu bir tarlaya benzer.” (Cüneyd-i Bağdadi)
Özetle zühd, dünyayı terk etmek değil, onu Allah’ın rızası doğrultusunda kullanmaktır.
Zühdün önemini vurgulayan bazı atasözleri:
“Ahiret için çalışmadan, cennet köşkünde oturulmaz.”
“Dünya bir metadır, onu en iyi bilen alır.”
“Kanaat sahibi olan, zengindir.”
Zühd, tasavvuf yolunun önemli bir basamağıdır ve Allah’a yakınlaşmak için gerekli bir erdemdir.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
ZÜHD
Sözlükte “ilgisiz davranmak, yüz çevirmek, rağbet etmemek” anlamına gelen zühd, tasavvufta, âhirete yönelmek, dünyaya dolu dizgin dalmamak; elde mevcut bulunsa bile gönülde mal ve mülk sevgisine yer vermemek demektir.
Zühd, dünyayı tamamen terk edip çalışmayı bırakmak, dünya lezzetlerine sırt çevirip, kuru ekmek yiyerek aba giymek değil, lezzet verici şeyleri azaltmak, onlara dalmamaktır.
Diğer bir ifadeyle âhireti unutup dünyaya esir olmamaktır.
Zühd kelimesi Kur’ân’da geçmezse de, dünya hayatının bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu, malların ve çocukların birer imtihan vesilesi olduğunu bildiren âyetler (En’âm, 6/32; Enfâl, 8/28) zühd hayatını destekler mahiyettedir.
Hz. Peygamber de zühdün helâlları haram kılmak veya malı telef etmek değil, elde bulunana güvenmemek olduğunu bildirmiştir (Tirmizî, Zühd, 29; İbn Mâce, Zühd, 1).