Paylaş
Zulümden Sakınmak
Question
Zulüm Kötüdür
Kur’ana göre insanların malına, canına, ırzına, namusuna, haysiyet ve şerefine, her türlü haklarına tecavüzde bulunmak zulümdür. Hak yemek, insanlara eziyet etmek, adaletsizlik yapmak, haddi aşmak, helal-haram tanımamak dinin her türlü emrine karşı koymak, yaratılış gayesi dışında yaşamak zulümdür, bunlardan uzak durmalıyız.
Sevgili Peygamberimiz hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Zulümden kaçının. Zira zulüm, kıyamet günü karanlıklar olacaktır.”,[1] “Mazlumun bedduasından sakının! Zira, mazlumun bedduasıyla Allah arasında perde yoktur.”[2]
Çocuklarımızı ihmal etmek, ana-baba haklarına riayet etmemek, komşularımızı ve insanları gürültümüzle, sigara dumanı ve kötü kokularla rahatsız etmek zulümdür. Kendi bedenimizi, kötü alışkanlıklarla harap etmek yıpratmak zulümdür. Malımızda paramızda savurganlık yapmak, cimri davranmak, fakir-fukaranın hakkını vermemek zulümdür. Gelişi güzel atılan çöpler, uygunsuz park edilen araçlar, eksoz dumanları, hastaneler, alış-veriş merkezleri, fırınlar ve benzeri yerlerde oluşan sıralarda yapılan ihlaller de zulümdür, bunlardan kaçınmalıyız.
Arasıra kendimizi hesaba çeksek bir çok hata ve zulüm içinde olduğumuzu görürüz. Yuvası bozulan kuşların feryatları, taş atıp ayağı kırılan köpeğin feryatları, gıyabında konuşulan kişinin ahı, alaya alınan, kaş göz işareti ile küçümsenen kişinin durumu hep bize zulmü anlatır. Öğrencilerin öğretmenlerine karşı saygısızlığı, öğretmenlerin kendine ayrılan zamanı iyi değerlendirmeyip öğrencilerini güzel yetiştirmemesi haksızlıktır, zulümdür.
“Dicle kenarında bir kurt aşırsa bir koyunu, Gelirde adli-ilahi Ömer’den sorar onu.” ruhuyla halkın ihtiyaçlarını gidermemek, toplumdaki rahatsızlıklara duyarsız kalmak zulümdür, yönetici de bundan kaçınmalıdır.
Güçlünün güçsüze, vurup kırarak işkence etmesini zulüm olarak biliyoruz. Günlük hayatımızdaki hak ihlallerini hafife alıyoruz. Oysa müslümanın her türlü zulümden uzak durması gerekir. Peygamberimiz bir hadis-i şerifinde: “Kardeşine zalim de olsa mazlum da olsa yardım et.” buyurunca, Ashab: “Ya Rasulâllah kardeşimiz mazlumsa yardım edelim, ama zalimse nasıl yardım edelim?” diye sordu. Peygamberimiz (sav): “Onu zulümden alıkoyarsın, bu da ona yardımdır.”[3] diye cevap verdi.
Benzer Konular:
Answer ( 1 )
Zulümden kaçınmak, dini inançları nedeniyle zulüm görebilecek Müslümanlar da dahil olmak üzere herhangi bir birey için önemli bir husustur. İslam, inançları veya geçmişleri ne olursa olsun başkalarıyla barışı, hoşgörüyü ve bir arada yaşamayı teşvik eden rehberlik ve ilkeler sağlar. Müslümanların zulümle karşılaşabilecekleri durumlarda yön bulmaları için bazı önemli hususlar şunlardır:
Bilgi Arayın: Kendinizi bir Müslüman olarak haklarınız ve sorumluluklarınızın yanı sıra ikamet ettiğiniz ülke veya topluluğun yasaları ve düzenlemeleri konusunda eğitin. Haklarınızı anlamak, durumlarda güvenle gezinmenize ve gerekirse uygun yasal koruma aramanıza yardımcı olabilir.
Sabırlı Olun ve Şiddetten Uzak Durun: İslam, zorluklarla veya zulümle karşı karşıya kalındığında sabrı, dayanıklılığı ve şiddete başvurmamayı teşvik eder. Hz.Muhammed (sav) ve onun ilk takipçileri çeşitli zulüm biçimleriyle karşı karşıya kaldılar, ancak onlar sabır ve barışçıl bir direnişle karşılık verdiler. Müslümanlar onların örneğini takip etmeye ve zulme lütuf ve hikmetle karşılık vermeye teşvik edilir.
Diyalog ve Etkileşim: İslam hakkındaki anlayışı geliştirmek ve yanlış kanıları ortadan kaldırmak için başkalarıyla anlamlı diyaloglar kurun. İletişim köprüleri kurmak ve saygı ve karşılıklı anlayışa dayalı ilişkileri geliştirmek, önyargı ve zulme karşı koymaya yardımcı olabilir.
Destek Arayın: Zulümle karşılaşırsanız rehberlik, destek ve yardım sağlayabilecek yerel Müslüman topluluklara, kuruluşlara veya insan hakları gruplarına ulaşın. Bu gruplar, ayrımcılık veya taciz durumlarında kaynak, yasal tavsiye ve savunuculuk sağlayabilir.
Yasal Kanalları Kullanın: Zulüm veya ayrımcılığa maruz kalırsanız, adalet ve koruma aramak için mevcut yasal yolların farkında olmanız önemlidir. Zulüm olaylarını uygun makamlara bildirin ve haklarınızı ve başvuru seçeneklerinizi anlamak için yasal tavsiye alın.
Olumlu Katkılarda Bulunun: Müslümanlar, topluluklarına ve toplumlarına olumlu şekillerde aktif olarak katkıda bulunabilirler. Müslümanlar, sosyal, eğitimsel ve insani girişimlere katılarak, toplumun refahına olan bağlılıklarını gösterebilir ve olumsuz klişelere veya önyargılara karşı koyabilirler.
Sığınma ve Koruma Arayın: Şiddetli zulüm veya kişisel güvenliğe yönelik tehdit durumlarında, sığınmak veya daha güvenli bir ortama taşınmak gerekli olabilir. İslam, kişinin hayatının veya esenliğinin tehlikede olduğu durumlarda sığınmasına izin verir. Bu gibi durumlarda, sığınma veya sığınma talebinde bulunmak için yasal yolların araştırılması ve kişisel güvenlik ve esenliğe öncelik verilmesi önemlidir.
Müslümanların deneyimlerinin farklı ülkeler ve topluluklar arasında farklılık gösterdiğini ve zulümden kaçınma stratejilerinin belirli koşullara göre değişebileceğini not etmek önemlidir. Hukuki ve sosyal bağlam hakkında bilgi sahibi olan yerel akademisyenler veya topluluk liderlerine danışmak, kişiye özel rehberlik sağlayabilir.
Nihayetinde İslam, Müslümanları zulüm durumlarında bilgelik, dayanıklılık ve adalet, barış ve insan haklarının korunması ilkelerine bağlılıkla idare etmeye teşvik eder.